Dünya Ekonomik Forumu’nun (WEF) iki yılda bir Surrey Üniversitesi ile hazırladığı ve 119 ülkenin seyahat ve turizm sektörlerinin birçok faktör dikkate alınarak analiz edildiği Seyahat ve Turizm Endeksi 2024 (TTDI) yayımlandı.
Endeksteki 119 ülkeden 71’i turizm ve seyahat skorunu 2019’dan beri artırırken, ortalama endeks skoru salgın öncesi seviyenin yüzde 0,7 altında kaldı. Rapora göre iş gücü kısıtının devam ettiği bu dönemde, hava yolu kapasitesi, sermaye yatırımları ve verimlilik alanındaki gelişmeler, uluslararası seyahat sektöründeki talep artışına ayak uyduramıyor. Küresel enflasyonla kötüleşen bu dengesizlikler, fiyat ve hizmete ilişkin sorunları artırıyor.
Türkiye ilk 30’da yer alıyor
WEF’in endeksinde ilk 30 ülke arasında 26 yüksek gelirli ekonomi yer alırken, bunların 19’u Avrupa’da, 7’si Asya Pasifik’te, 3’ü Amerika kıtasında ve biri de Birleşik Arap Emirlikleri olmak üzere Orta Doğu’da bulunuyor. ABD, İspanya, Japonya, Fransa, Avustralya, Almanya, Birleşik Krallık, Çin, İtalya ve İsviçre, endeksteki ilk 10 ülkeyi oluşturuyor. Öte yandan, son yıllarda sektördeki en büyük ilerlemelerden bazıları gelişmekte olan ülkelerde görüldü.
Gelişmekte olan ülkeler arasında ilk 10’daki Çin’in yanı sıra, Türkiye, Endonezya ve Brezilya, gelişmekte olan en önemli seyahat ve turizm destinasyonları arasında sıralamada ilk 30 arasında yer aldı. Bu ülkeler arasında Endonezya endekste 22, Brezilya 26 ve Türkiye 29’uncu sırada bulunuyor. Böylece, Türkiye, bir önceki endeksteki 37’inci sıradan, 29’a yükselmiş oldu.
Seyahat ve turizm sektörü için bu yıl dönüm noktası
WEF Küresel Endüstriler Başkanı Francisco Betti, analize ilişkin değerlendirmesinde, seyahat ve turizm sektörü için bu yılın bir dönüm noktası olduğunu belirtti. Surrey Üniversitesi Konaklama ve Turizm İşletmeciliği Yüksekokulu Başkanı Prof. Iis Tussyadiah, farklı ekonomilerin seyahat ve turizm sektörlerinin gelişmesi için güçlü bir ortam oluşturulması ve bu alandaki boşluğun kapatılması gerektiğini belirterek, “Sektör, refahı artırma ve küresel riskleri azaltma konusunda büyük bir potansiyele sahip ama bu potansiyel ancak stratejik ve kapsayıcı bir yaklaşımla tam anlamıyla hayata geçirilebilir” ifadesini kullandı.