‘Taş Tepeler’in keşfi Göbeklitepe’yi geçti’

Seray Şahinler – Dünya arkeoloji mirasının kalbinin attığı yerlerden biri Göbeklitepe kuşkusuz… 12 bin yıllık geçmişiyle dünyanın bilinen en eski tapınak alanı kabul edilen Göbeklitepe, arkeolojik alanıyla, çözülmeyi bekleyen sırlarıyla ve keşifleriyle büyüsünü koruyor. Göbeklitepe ile üç yıl önce çalışmalara başlanan 11 alanı kapsayan Taş Tepeler’de de heyecan dolu dizgin sürüyor. Kazı Başkanı Prof. Dr. Necmi Karul ile sezondaki gelişmeleri ve yeni projeleri konuştuk…

– Geçtiğimiz ağustosta Edinburgh Üniversitesi’nden arkeologlar, Göbeklitepe’de 13 bin yıllık güneş takvimi bulunduğunu paylaştı. Nedir bu olayın aslı? Böyle bir takvim gerçekten var mı?

Edinburgh Üniversitesi mühendislik okulundan bir akademisyen, 2017’de Göbeklitepe’deki yapıların uzay gözlem mekânları olduğunu ve dikilitaşlardaki betimlerin sözde bir kuyruklu yıldız çarpması sonucu gerçekleşen astronomik bir felaketin anısına yapıldıklarını iddia etmişti. Şimdi de bir dikilitaşın üzerindeki V biçimlerinin bir takvimi yansıttığını söylüyor. Sözde felaket için önerdiği tarih ile dikilitaşın olduğu yapının tarihleri arasında bin yıl fark var ve iddia edildiği gibi yapıların üstü açık değil, çatıları var, dikilitaşlar bu çatıyı taşıyor. Çok sayıda figürden oluşan sahnenin içinden keyfi olarak bazıları seçilerek çıkarsama yapılmış, bu pek bilimsel sayılmaz.

Tarihöncesi toplumların zamanla ilişkisi yanlış kurgulanmış ve Eski Mısır, Arap ve Yunan bilginlerinin tarif ettiği göksel takımyıldızlarının aynısının tarihöncesi toplumlar tarafından da tanındığı varsayılmış. Takvimin ileri ve geri doğru zamanı hesaplamanın bir aracı olduğu ve çoğu kez ekonomik bir boyutu olduğunu söyleyebiliriz. Oysa tarihöncesi toplumlarda zaman algısı döngüseldir. Bu algı doğa ile bütünleşmiş toplumlara özgüdür, döngüleri bilirler ama gün, ay, yıl hesaplaması için kullanılacak bir takvime ihtiyaç duyduklarını iddia etmek yanlış olur.

– Göbeklitepe sonsuz bir keşif aslında. Yeni dönemle üzerinde çalışılan yeni konular, alanlar neler olacak?

Taş Tepeler Projesi kapsamında 10 ayrı alanda araştırmaları sürdürüyoruz. Tümü Neolitik Çağ’ın başlangıcını, 1500 yıllık bir sürecin farklı aşamalarını yansıtıyor. 2021’de başlayan projenin henüz başında bugüne kadar Göbeklitepe’den elde ettiğimiz verinin çok daha fazlasına ulaştık. Bu veriler bize doğal çevreden mimarlık teknolojilerine, tarihöncesi sembolizmadan dönemin ritüellerine ya da beslenme alışkanlıklarına kadar çok geniş tabanlı bilgiler sunuyor. Başka bir ifade ile konuyu ele alma biçimimiz çok daha bütünlükçü. Bu nedenle Göbeklitepe’de 30 yılı geride bıraktığımız bir süreç var ve hem kazısı tamamlanmış yapılardaki çalışmaları sonuçlandırmak hem de koruma uygulamaları bizim için tarihsel bir sorumluluk.

– Göbeklitepe için kazıların durduğu, alana ağaç dikildiği gibi iddialar da ortaya atılmıştı. Bu konularla ilgili son durum nedir?

Ağaçları kazılar başladıktan sonra daha fazla kamulaştırma bedeli almak için arazi sahipleri dikmiş, kamulaştırmaya rağmen de sökülmemişler. Bunu kendileri de söylüyor. Koruma kurulunun ağaçların kaldırılmasına ilişkin aldığı bir kararı var ve zamanla köklerin oluşturacağı zarar ortada. Dolayısı ile ilgili kurumlar sit alanı içerisindeki ağaçların taşınmasını sağlayacak. Zaten UNESCO Dünya Miras Listesi’nde yer alan Göbeklitepe gibi bir yerde koruma önceliklidir. Kazıların durdurulduğu iddiası ise tümüyle safsata. Daha geçtiğimiz yıl dünyanın bilinen en eski boyalı hayvan heykelinin açığa çıkarıldığı bir yerde kazıların durdurulduğunu iddia etmek hangi aklın ürünüdür bilmiyoruz.

Kazılar büyük sorumluluk

– Bu yıl Göbeklitepe’de yapılan çalışmalardan da bahsedebilir misiniz? Nelere yoğunlaştınız?

Bu yıl kısmen kazılmış A ve B yapılarında çalışmaları tamamlıyoruz. C ve D yapılarında da kazı ve dikilitaşları güçlendirme çalışmaları yapıyoruz. Koruma kazılardan çok daha zahmetli ve zaman alan işlerdir. Bu bizim için göz ardı edemeyeceğimiz bir sorumluluk. Gelecek yıldan itibaren ise yeni alanlarda çalışmalarımız olacak.

İlk neolitik kongre

Kültür ve Turizm Bakanlığı 4-8 Kasım’da ilk kez düzenlenecek olan Dünya Neolitik Kongresi’ne ev sahipliği yapacak. Kongre Göbeklitepe ile başlayan Taş Tepeler Projesi’yle tarihe ışık tutan Şanlıurfa’da gerçekleştirilecek.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir